18 Mayıs 2009 Pazartesi

GÜLİSTAN HİKAYELER ( Sadi Şirazi )

SIRRINI DÜŞMANA VERME

Bir tüccar alışverişte zarar etmişti.
Oğlunu kimseye söylememesi konusunda uyardı. "Neden?" diye sordu oğlu saf saf.
"O zaman dert katmerleşir. Sermayenin azalmasıyla düşmanın oh çekmesi aynıdır" dedi tüccar.

Üzüntünden söz etme düşmanına, yüzüne karşı üzülür, ardından güler.

AKILLI İNSAN KAVGA ETMEZ

Cahil ve aptal bir adam alimin yakasından tutmuş türlü halaretler ediyor, ona saldırıyordu.
Derin akıl sahibi bir düşünür bunu görünce "Gerçekten alim olsaydı, cahille yüzgöz olmazdı" dedi.
Akıllı insanlar kavga etmez.
Alim kimse zevzek ve cahil biriyle dalaşmaz, onun seviyesine inmez.
Gönül ehli olanlar aralarındaki tüyü korurlar, koparmazlar.
İki cahil karşı karşıya gelse, zincir de olsa parçalarlar.

Kendisine küfredene, sükun ile şöyle cevap vermiş bir derviş "söylediğinden daha kötüyüm ben, benim kadar bilemezsin kendimi"


SUSKUNLUĞUN NEDENİ

Kisra'nın huzurunda bir sorunu tartışıyordu bilgeler. Büzücmihr hiç ağzını açmıyordu.
"Niçin düşünceni söylemiyorsun üstad ?" diye sordular.
"Hekim ilacı hastaya verir. Düşüncelerinizin doğru olduğunu görüyorum, benim konuşmama ne gerek var?" dedi Büzücmihr.

Sözlerim etkisiz kalıyorsa konuşmamın gereği yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz icin tesekkur ederim, yine beklerim...