3 Mayıs 2010 Pazartesi

AMASYA GEZİSİ

İnsan ecnebi memleketlerinde yaşarken her fırsatı değerlendirip farklı yerlere gitmeyi, görmeyi kendine amaç ediniyor. Ancak kendi memleketimizde pek fazla gezip görmeyi adet haline getirmeyiz. Arkadaşlar arasında konuşurken hep bu mevzudan dem vururuz.

Geçen hafta yine böyle bir mevzu açılmıştıki çok sevdiğim iş arkadaşım hafta sonu Amasya'ya gideceğiz gelin beraber gidelim dedi. Hele dur içişleri bakanına bir sorayım, eğer uygun görürse gidelim dedim. Neyseki hanım da uygun gördü ve hafta sonunu Amasya'da geçirdik.

Uzun zamandır gidip görmeyi arzu ettiğim bu nadide şehir hakkında izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Amasyaya Nasıl Gidilir:

Biz Ankaradan gittiğimiz için Ankara-Amasya arası nasıl gidilir onu anlatayım.
Ankara'dan Kırıkkale - Sungurlu-Çorum - Amasya şeklinde gidiliyor.

Kırıkkalenin içine girmeden çevre yolundan devam etmeniz daha iyi olur. Ancak kazara Kırıkkale'nin içine girerseniz de sorun yok çünkü ana caddeden ayrılmadan devam ettiğiniz takdirde sonunda yine ana yola çıkıyorsunuz.

Kırıkkaleyi geçtikten sonra 20-25 km sonra Şoförler Federasyonunun dinlenme tesisinde durup bir çay içebilirsiniz.

Çorumdan sonra sanırım 30 km kadar sonra Amasya tarafına sağa sapıyorsunuz. Amasyanın içerisinde kaybolmanız neredeyse imkansız. Arzu ederseniz Amasyanın içine girince ana caddeden sonuna kadar gidip sonra aynı güzegahtan geri dönün, Amasyanın yollarının öğrendiniz sayılır.

Bununla birlikte, oteller Yeşilırmağın öbür tarafında ve arabayla belirli köprülerden karşıya geçiliyor. Eğer Öğretmenevi veya yakınındaki bir otelde kalacaksanız: şehrin tam ortasına kadar ana yoldan ilerleyin, göbekte Kaya mezarları tabelasını göreceksiniz, sol tarafınızda hemen yolun altında büyük bir atlı Atatürk heykeli göreceksiniz, göbekten sola dönüp heykelin sağından 15 metre kadar alt yola kadar ilerleyin ırmağın kenarına varacaksınız, sola dönüp . 5-6 metre sonra sağa köprüye çıkın, köprünün sonunda öğretmenevini göreceksiniz. Sola giden sokak Teyfik Hafız Sokak. Tek yöndür ve otellerin ve konakların çoğu bu sokak üzerindedir.


Amasyada Gezilecek Yerler:

Eminim gezilecek birçok yeri vardrı ama haliyle ben yalnızca gezdiğimiz ve gördüğümüz yerleri
anlatacağım.

Amasya Camii:

Bu cami Selçuklular zamanında yapılmış. Eminim özel bir isimle anılıyordur ancak genel olarak Amasya camii olarak biliniyor. Nehrin kenarında iki minareli büyük bir cami. Avlusunda büyük bir şadırvan var. Aşağıda çektiğim resimleri görebilirsiniz. Ecdat ne güzel yapmış helal olsun onlara. Şadırvanın tavanını ince ince işlemişler, resimler yapmışlar. Sanki İstanbul sevdasını oraya resmetmişler.

Caminin içine girince insan huzur duyuyor. İç duvarlar boyanmadan kendi doğal hali korunmuş. İki ana kubbe ve 6 adet küçük kubbeden oluşuyor. Kubbelerin işlemeleri birer sanat harikası, her tarafında güzel hat yazıları insanı adeta büyülüyor. Aykırı ve alakasız renklerin olmadığı gibi uyumsuz renkler de kullanılmamış. Allah emeği geçenlerden razı olsun.

Ecdadın 500-600 yıl önce yaptıklarına bakın, bir de kafanızı kaldırıp şimdiki modern, medeni, gelişmiş, ülkemiz yapılarına bakın ! Birince incelik, zerafet, güzellik, sanat ruhu var. Diğerinde ise kabalık, sanattan güzellikten yoksun bir ruh. Biri neredeyse bin yıl ayakta duruyor. Diğerinde 20 yıllık dediğinizde eski bina diye bakılıyor.


Amasya Müzesi:

Ana cadde üzerinde, merkeze doğru gelirken sağda pembe bir bina. İki katlı bir müze. Alt katında eski çağlardan kalan çanak, çömlekler, süs eşyaları, paralar, heykeller bulunuyor. Üst katta ise Osmanlı zamanında kalan eserler, el yazması kuranlar, savaş aletleri, mutfak eşyaları, cam eşyalar sergileniyor. Tam anlamıyla tarihte bir yolculuk. Vaktiniz var ise çocukları gezdirip tek tek anlatabilirsiniz. Eminim onlar için çok anlamlı olur.

Bahçe kısmında roma döneminden kalma lahitler, sütun parçaları görebilirsiniz. Ayrıca türbe benzeri bir yapının içinde ilhanlılar döneminden kalma olduğu mehmet izzettin beyin ve ailesinin mumyaları olduğu iddia edilen mumyalar bulunuyor. Çocukların götürülmemesini tavsiye ederim. Ayrıca, bu zatın ismi müslüman ismi olmasına rağmen mumyaların olması bana sorgulanmaya ihtiyacı olan bir bilgi gibi geldi doğrusu.

Kaya Mezarları:

Bir kaç bin yıl önce nehrin karşı tarafında Amasya kalesinin içinde kayaları oymak suretiyle büyük lahitler haline getirmişler. Taştan merdivenlerden tırmanarak çıkıyorsunuz. Bir yerden sonrası artık atletik yapı gerektiriyor. En azından ayağınızda bir spor ayakkabı yada kaymayan bir ayakkabı olması elzem.

O kadar yolu çıktıktan sonra biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Ancak o yükseklikten Amasya güzel görünüyor. Fotoğraf çekmek için birebir. Aşağıda gördüğünüz resimleri kaya mezarlarının olduğu yerden çektim.

Şehzadeler Müzesi:

Aşağıda şehzadeler müzesinde çekmiş olduğum bir kaç resmi görüyorsunuz. 2007 yılında inşa edilmiş iki katlı bir müze. Alt katta Amasyada valilik yapmış ancak padişah olamamış şehzadelerin: Mehmed Çelebi, Alaaddin Çelebi, Ahmet Çelebi, Bayezid Çelebi ve Mustafa Çelebi, üst katta ise padişahlık yapmış olanların: Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmed, II. Murad, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid Han, III. Murad ile Amasya doğumlu olan Yavuz Sultan Selim'in balmumu heykelleri sergileniyor.

Çok büyük bir müze değil ancak Amasyaya gelip te görmeden olmaz derim.


Amasyada Ne yenir, Nerede yenir?

Amasyada bir kaç farklı yerde birşeyler yedik. Ama ben size memnun kaldığım iki yerden ve beğendiğim yemeklerden bahsedeyim.

Seyir Kafe:

Seyir kafe Amasyanın güney yamacında epey yüksekte bir çay bahçesi. Ana cadde üzerinde ışıklarda, sağa yukarıya doğru çıkıyorsunuz. Biz oraya akşam çay içmeye gittik. Manzaraya doyum olmuyor. Binaların ışıkları yeşilırmağa yansıyor. Çok güzel bir görüntü izleme imkanı buluyorsunuz. Biz bir semaver isteyip tam bir çay sefası yaptık. Etrafını camla kapattıkları için gayet sıcak oluyor ve gayet nezih bir yer. Gönül rahatlığıyla gidilebilir.

Amasia Mutfağı:

Nehrin karşı tarafında nehirden de ismini görebilirsiniz. Yaya köprüsünden geçtiğinizde hemen girişine varırsınız. Balkonda müsait yer bulursanı nehre karşı güze bir ziyafet sizi bekliyor.

Güveçte kuru fasulye, keşkek, bakla sarması ve ev baklavası deneyip tadı damağımızda kalan yemekler. Ancak dikkatimi Amasya'ya özel bir yemek olarak bakla sarması haricinde özel bir yemek göremedim yada tam olarak garsonlar anlatamadılar:)

Hediyelik eşya nereden alınır ?
Teyfik Hafız sokak üzerinde, Amasia mutfağın hemen arkasında, Kaya mezarlarına çıkışın başlangıcında sergiler açılıyor. İncik boncuk, süs eşyaları, magnetler gibi hediyelik eşyaları sergilerden veya aynı meydanda bulunan dükkanlardan alabilirsiniz.

Sergilerin bulunduğu alanda cumartesi ve pazar günleri park etmek yasakmış. Bizde acı tecrübeyle öğrendik. Meğer vali bey ve avanesi hafta sonları bu sokakta yürüyüş yaparlarmış. Akşamdan park etseniz bile sabah çok erken almanız gerekiyor.

Biz Amasyayı sevdik, eminim sizde seveceksiniz ...

Çok gezen mi bilir, yoksa çok okuyan mı? Cevap: Bence her ikisinin de yeri ayrı :)

3 yorum:

  1. Tekrar gitmis kadar oldum :)

    YanıtlaSil
  2. Ne mutlu bana, seni beleş Amasya'ya götürmüş oldum:)

    YanıtlaSil
  3. ben bir amasyalı olarak çok güzel bir yer...gezilip görülecek o kadar çok yeri varki...insanın ruhu dinleniyo adeta.

    YanıtlaSil

Yorumunuz icin tesekkur ederim, yine beklerim...