
Geyik bir tarafa ne olacak bu altinin hali ?
Kapının hemen üzerindeki şekil çok dikkatimi çekti. Kiliselerin çan yuvasına benziyor. O dönemlerde anadoluda rumlar bulunduğu için, kiliselerden etkilenilmiş olabileceğini tahmin ediyorum. Daha ileri geçmeden konuyu sanat tarihçilerine bırakıyorum :)
Kapının islemesi tam anlamıyla bir şaheser. Eminim bu islemenin bir anlamı vardır. Ecdat ne güzel yapmış. Her camiye girişinizde böyle güzel bir sanat eserinin altından geçmeniz size çok önemli bir yere girdiğinizi hatırlatır.
Amasyada Gezilecek Yerler:
Eminim gezilecek birçok yeri vardrı ama haliyle ben yalnızca gezdiğimiz ve gördüğümüz yerleri
anlatacağım.
Amasya Camii:
Bu cami Selçuklular zamanında yapılmış. Eminim özel bir isimle anılıyordur ancak genel olarak Amasya camii olarak biliniyor. Nehrin kenarında iki minareli büyük bir cami. Avlusunda büyük bir şadırvan var. Aşağıda çektiğim resimleri görebilirsiniz. Ecdat ne güzel yapmış helal olsun onlara. Şadırvanın tavanını ince ince işlemişler, resimler yapmışlar. Sanki İstanbul sevdasını oraya resmetmişler.
Caminin içine girince insan huzur duyuyor. İç duvarlar boyanmadan kendi doğal hali korunmuş. İki ana kubbe ve 6 adet küçük kubbeden oluşuyor. Kubbelerin işlemeleri birer sanat harikası, her tarafında güzel hat yazıları insanı adeta büyülüyor. Aykırı ve alakasız renklerin olmadığı gibi uyumsuz renkler de kullanılmamış. Allah emeği geçenlerden razı olsun.
Ecdadın 500-600 yıl önce yaptıklarına bakın, bir de kafanızı kaldırıp şimdiki modern, medeni, gelişmiş, ülkemiz yapılarına bakın ! Birince incelik, zerafet, güzellik, sanat ruhu var. Diğerinde ise kabalık, sanattan güzellikten yoksun bir ruh. Biri neredeyse bin yıl ayakta duruyor. Diğerinde 20 yıllık dediğinizde eski bina diye bakılıyor.
Amasya Müzesi:
Ana cadde üzerinde, merkeze doğru gelirken sağda pembe bir bina. İki katlı bir müze. Alt katında eski çağlardan kalan çanak, çömlekler, süs eşyaları, paralar, heykeller bulunuyor. Üst katta ise Osmanlı zamanında kalan eserler, el yazması kuranlar, savaş aletleri, mutfak eşyaları, cam eşyalar sergileniyor. Tam anlamıyla tarihte bir yolculuk. Vaktiniz var ise çocukları gezdirip tek tek anlatabilirsiniz. Eminim onlar için çok anlamlı olur.
Bahçe kısmında roma döneminden kalma lahitler, sütun parçaları görebilirsiniz. Ayrıca türbe benzeri bir yapının içinde ilhanlılar döneminden kalma olduğu mehmet izzettin beyin ve ailesinin mumyaları olduğu iddia edilen mumyalar bulunuyor. Çocukların götürülmemesini tavsiye ederim. Ayrıca, bu zatın ismi müslüman ismi olmasına rağmen mumyaların olması bana sorgulanmaya ihtiyacı olan bir bilgi gibi geldi doğrusu.
Kaya Mezarları:
Bir kaç bin yıl önce nehrin karşı tarafında Amasya kalesinin içinde kayaları oymak suretiyle büyük lahitler haline getirmişler. Taştan merdivenlerden tırmanarak çıkıyorsunuz. Bir yerden sonrası artık atletik yapı gerektiriyor. En azından ayağınızda bir spor ayakkabı yada kaymayan bir ayakkabı olması elzem.
O kadar yolu çıktıktan sonra biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Ancak o yükseklikten Amasya güzel görünüyor. Fotoğraf çekmek için birebir. Aşağıda gördüğünüz resimleri kaya mezarlarının olduğu yerden çektim. Şehzadeler Müzesi:
Aşağıda şehzadeler müzesinde çekmiş olduğum bir kaç resmi görüyorsunuz. 2007 yılında inşa edilmiş iki katlı bir müze. Alt katta Amasyada valilik yapmış ancak padişah olamamış şehzadelerin: Mehmed Çelebi, Alaaddin Çelebi, Ahmet Çelebi, Bayezid Çelebi ve Mustafa Çelebi, üst katta ise padişahlık yapmış olanların: Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmed, II. Murad, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid Han, III. Murad ile Amasya doğumlu olan Yavuz Sultan Selim'in balmumu heykelleri sergileniyor.
Çok büyük bir müze değil ancak Amasyaya gelip te görmeden olmaz derim.
Amasyada Ne yenir, Nerede yenir?
Amasyada bir kaç farklı yerde birşeyler yedik. Ama ben size memnun kaldığım iki yerden ve beğendiğim yemeklerden bahsedeyim.