24 Şubat 2009 Salı

ISSIZ ADAM


Televizyon programlarında ıssız adam hakkında pek bir sık bahsediyorlar. "ıssız adam"la nostalji yaşamışlar da, eski müziklerin güzelliğini tekrar hatırlamışlar da bilmem ne!! Oyuncuların performansı harikaymış ta, o ödüle bu festivala aday olmalıymış kesin kazanırmış filan diyenler de var. Bu söylenenlere aldanarak biz de aldık heyecanla izledik.
Benim daha ilk on dakikadaki tepkim aynen şu oldu: "Televizyondaki bu entel dantel takımının bir filmi beğenmesi için illaki sapık, saçmasapan, terbiyesiz konuşmaların sıkça zikredildiği bir film olması gerekiyor" oldu.
Daha önce üç maymunu izlemiştik. Onda da aynı aynı ahlaksızlıları güya "çok güzel irdelemişlerdi".
Yine TV'deki söylenenlere göre Kültür Bakanlığı son zamanlarda çekilen filmlerin bazılarına teşvik veriyormuş. Elbette versin ona sözümüz yok. İyi filminiz yoksa tanınmazsınız. Kendinizi dünyada iyi tanıtamazsanız bir meramınız olduğu zaman dünyaya kendinizi anlatamazsınız.
Ancak bu sapık filmlere de devlet teşvik vermiş ise bilsinler ki eğer benim ufacık ta olsa bir hakkım varsa o parada, kesinlikle helal etmiyorum.
Umarım bir gün başkalarının pearl harbor'ı çektiği gibi bizimkilerde çanakkale destanını çekerler de dünyaya nam salarlar. Ne diyelim dervişin fikri ne ise zikri de o olurmuş. İnsanın içinde ne olursa çektiği filmlere de o yansır elbet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz icin tesekkur ederim, yine beklerim...