17 Nisan 2009 Cuma

KAHİRE 2

Kahire hakkındaki ilk izlenmilerimi bir önceki yazımda anlatmıştım. Sizinle bir kaç resim daha paylaşmak istedim. Özellikle bu ağaç çok enterasan. Ağacın tepesinden aşağıya doğru kökler sarkıyor ve toprakla buluştuğu yerde toprağa kaynıyor. Resimdeki ağacın kök uçlarını yerle birleşmesin diye bilerek kesiyorlarmış. Gece çektiğim için biraz korkunç gözüküyor.



Burası da Han Halil çarşısının girişindeki cami. Mimarisi bizim camilerden çok farklı. Minareleri honi şeklinde yükselmiyor. daha fazla işlemeleli. Bizdeki camilerde yazılar caminin iç duvarında olur. Mısırdaki camilerin dış kısmında da kocaman yazılar var.

Toplantı sonrasında Mısır tarafı bizi bir orduevine yemeğe götürdü. Bakanlığın binasının aksine orduevi çok lüks ve konforluydu. Mısır yemekleri beklerken önümüze adana kebap, şiş kebap, ızgara et, dolma çeşitleri, pilav, sarma aklınıza gelen diğer türk mutfağı diye bildiğimiz yemekler geldi. Bizim için özelmi seçildiğini sorduk. Aldığımız cevap "bunlar Mısır mutfağının yemekleridir" oldu. Hangi yemek nereden çıkmış filan muhabbetine girdik ama diplomatik bir yemek olduğu için türk sarmasını veya dolmasını fazla ısrarla savunamadık ayıp olmasın diye.

Yemekte değişik taze sıkılmış meyve suları ikram ettiler. Mango suyu ve guava suyu harika. Mısır'dan aklımda kalan en güzel şey bu iki meyve suyu. Guava beyaz bir armut çeşidi. Şehirde meyve suyu satan çok dükkan var. Çok sevdiğimiz için özellikle meyve suyu içmek için gece dışarı çıktık. 3 bardak mango suyunu bir dolara içtik. Bizim sudan ucuz:)

Tanışdığımız Mısırlılardan bazılarının dedelerinde ebelerinde Türk karışımı var. Hatta aldığımız bilgilere göre 1950'lere kadar Türkiye'nin ciddi bir siyasi etkisi varmış oralarda. Sonra Nasır temizlemiş. Ne diyelim herkes ne ederse kendine eder. Şimdi Türkler gelip oralarda yatırım yapıyor, ekmek veriyor diye seviniyorlar.

Ben şunu bilir şunu söylerim. Elbetteki sadece ırk ve kafatasının bir önemi yok. Ama o kafatasının içini dolduran beyin, damarlarında dolaşan kandaki asalet, tarihin getirdiği birikim ve deneyim, iyilik ve güzellikle yoğrulmuş bir kültür ve hepsini mükemmeliğe ulaştıran İslam dini Türk Milletini en asil noktaya getirmiştir.


Kendimizi bilelim. Kendimize güvenelim. Ecdadımızı reddetmek yerine onlardan güç alalım.



Yırtalım dağları zincirlere sığmayalım taşalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz icin tesekkur ederim, yine beklerim...